«
  1. Anasayfa
  2. Ekonomi
  3. Elder tarafından gerçekleştirilen “IV. Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi” Antalya’da düzenlendi

Elder tarafından gerçekleştirilen “IV. Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi” Antalya’da düzenlendi

elder-tarafindan-gerceklestirilen-iv-elektrik-dagitim-sektorunde-is-sagligi-ve-guvenligi-kongresi-antalyada-duzenlendi.jpg

Elder’in iki yılda bir düzenlediği, Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nin dördüncüsü, “Önleme Kültürünü Giden Yol” teması ile Antalya’da gerçekleştirildi. Kongrenin açılış konuşmasını yapan Elder Genel Sekreteri Özge Özden, “Yöneticilerin ve tüm çalışanların katılımını gerektiren önleme kültürü, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azalttığı gibi; çalışan memnuniyetini ve yaşam kalitesini de yükseltiyor. Böylelikle güvenli bir çalışma hayatının da temelini oluşturuyor” dedi. 

 

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’nin (Elder), iş sağlığı ve güvenliğinde sektörün standartlarını çok daha yukarıya taşımak hedefiyle iki yılda bir düzenlediği Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nin 4’ncüsü Antalya’da gerçekleştirildi. Bu yıl “Önleme Kültürüne Giden Yol” temasının işlendiği kongrede alanında uzman yerli ve yabancı 22 konuşmacı yer aldı.

 

Elder Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler, Birleşmiş Milletler İklim Konferansı nedeniyle Mısır’da bulunduğundan kongreye bir video mesajı gönderdi. Zaimler, “İklim değişikliğinin sonuçlarını; olağanüstü iklim olayları, sel ve orman yangını gibi afetleri hep birlikte yaşayarak gördük. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler İklim Konferansı ve buradan çıkacak sonuçlar, iklim koşullarından yoğun olarak etkilenen sektörümüz ve hizmet verdiğimiz 48 milyon kullanıcı için de çok önemli. Türkiye’nin her noktasına kesintisiz, kaliteli ve çevreyle uyumlu elektrik dağıtım hizmeti sunma hedefiyle çalışırken sorumluluğumuz çalışanlarımızın sağlığını korumak ve onlara güvenli çalışma ortamları sağlamak. Sektörümüzün tamamında yönetici seviyesinden, saha çalışanlarına kadar tüm bileşenlerin belirli bir iş sağlığı ve güvenliği (İSG) olgunluğuna erişmesi ve her dağıtım şirketinde İSG kültürünün yerleşmesi için bu iş birliğine ve sinerjiye ihtiyacımız var. Bu kültüre ve yolculuğa katkı sağlayan değerli konuşmacılarımıza, sektör çalışanlarımıza ve organizasyonumuza destek veren tüm firmalara değerli katılımlarından ötürü teşekkür ediyorum” dedi.

 

“Önce insan, önce sağlık anlayışıyla hareket edilmeli”

Kongrenin açılış konuşmacılarından olan ve konuşmasında iş sağlığı ve güvenliğinin her sektör için öncelikli bir konu olarak görülmesi gerektiğine dikkat çeken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Levent Kenan Kibar “İnsanı merkeze alan politikalar çerçevesinde insana yakışır çalışma koşulları sağlamanın en temel görev olduğu bilinciyle aşılması gereken küresel sorunlardan biri de iş sağlığıdır. Yöneticilerin ve tüm çalışanların katılımını gerektiren önleme kültürü, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azalttığı gibi; çalışan memnuniyetini ve yaşam kalitesini de yükseltiyor. Bu ülkemizin en önemli hedeflerindendir” diyerek konuya verdikleri önemi vurguladı.

 

TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Bora Ülker de, “Sektörde nitelikli personelin istihdamına önem verilmesi, yetenek ve becerilerinin artırılmasıyla iş yüküne uygun yeterli personelin bulundurulması gerekiyor. İş yerlerinde önce insan, önce sağlık anlayışıyla hareket edilmesi ve bu duyarlılığın geliştirilmesi bir zorunluluktur” ifadesini kullandı.

 

“Güvenlik için birlikte çalışmayı önemsiyoruz”

Uluslararası Sosyal Güvenlik Derneği (ISSA) Önleme Özel Komisyonu Başkanı Jens Jühling sosyal güvenlik alanında en öncelikli konularının iş sağlığı olduğunu belirterek bu kapsamda gerçekleştirdikleri çalışmaları aktardı. Jühling, “İş sağlığını ve güvenliğini dünya genelinde artırmayı hedefliyoruz. Uluslararası iş birlikleri bizler için en önemli faaliyetler arasında yer alıyor. Elektrik dediğimizde bizim için en önemli kavramlar iş sağlığı, önleme ve başarı oluyor. Güvenlik için birlikte çalışmayı önemsiyoruz. Elder bizim bu konuda en aktif üyelerimizden biri” diye konuştu.

 

“Hedefimiz uluslararası standartların üzerine çıkmak”

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Elder Genel Sekreteri Özge Özden de “21 elektrik dağıtım şirketinin tamamını temsil eden Elder olarak, yetkin insan kaynağının önemini biliyor; tüm süreçlerimizin ve hedeflerimizin odağına insanı alıyoruz. Doğrudan ve dolaylı olarak istihdam ettiğimiz 100 bini aşkın çalışanımızın, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve yetkinliklerinin geliştirilmesini en öncelikli sorumluluğumuz olarak görüyoruz.” ifadesini kullandı.

 

2020 yılında kongrenin ana temasının ‘Vizyon Sıfır’ olduğunu anımsatan Özge Özden, sözlerine şöyle devam etti: “Vizyon sıfıra giden yolda çok tehlikeli işler sınıfına giren elektrik dağıtım faaliyetlerinde, kamu ve özel sektör başta olmak üzere tüm paydaşların iş birliklerinin ne kadar önemli olduğunun altını çizmiştik. Bu yıl ise kongremizin temasını bir adım daha öteye götürerek “Önleme Kültürüne Giden Yol” olarak belirledik. Yöneticilerin ve tüm çalışanların katılımını gerektiren önleme kültürü, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azalttığı gibi; çalışan memnuniyetini ve yaşam kalitesini de yükseltiyor. Böylelikle güvenli bir çalışma hayatının da temelini oluşturuyor. Sektör olarak hedefimiz, elektrik dağıtım faaliyetlerinde iş sağlığı ve güvenliği koşullarını uluslararası standartların üzerine çıkarmak. Yapılan araştırmalara göre, iş kazalarının yüzde 98’i tehlikeli davranış veya tehlikeli durumlar nedeniyle meydana geliyor. Bu istatistikler bize gerekli tedbirleri aldığımızda kazaların neredeyse tamamını önleyebileceğimizi gösteriyor. Biz de sektör olarak iş kazalarını azaltmak için risk değerlendirmeleri, İSG eğitimleri, etkin saha denetimleri, kaza analiz çalıştayları ve Türkiye’de ilk kez devreye alınan görüntülü teyit uygulaması gibi pek çok değerli çalışmayı yürütüyoruz.”

 

İki gün boyunca devam eden kongrenin ilk gününde “Dağıtım Şebekesinde Mahalli Topraklama Yöntemleri”, “Üst Yönetimin İSG’de Rolü ve Önemi”, “İSG İletişimi”; ikinci gününde ise “Trafik Güvenliği”, “Kurallara Neden Uymayız”, “İSG’de Dijitalleşme” konulu oturumlar ve kongre altın sponsorları olan Arıteks, DuPont, Işıkkaya Enerji, Kıvanç Group, Küre 1 İş Güvenliği, PollyBoot Çizme Sanayi ve TED Bilişim sektöre yönelik sundukları malzeme ve teknolojik çözüm sunumlarını gerçekleştirdi.

 

KONGRE SONUÇ BİLDİRGESİNDE NELER VAR?

 

Elektrik Dağıtım Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nin ardından yayınlanan sonuç bildirgesinde şu tespitlere yer verildi:          

  • Bir şirkette iş sağlığı ve güvenliği (İSG) kültürü oluşturmak samimi bir niyet, kararlılık ve tutarlılık ister. Bunun için de hissedarlar ve üst düzey yöneticiler İSG’ye tüm kalbiyle inanmalı, bu konudaki samimiyet ve adanmışlığını yöneticilere, mühendislere ve çalışanlara göstermelidir. Sonrasında ise İSG algısının üst yönetim tarafından şirket içerisinde hep diri ve canlı tutulması kalıcılık bakımından büyük önem arz etmektedir. İSG kültürünün, sorunları hep çalışanlara yükleyen bir anlayışla değil sorunu yönetim olarak sahiplenen ve çözmeye çalışan bir yaklaşımla geliştirileceği asla unutulmamalıdır.  
  • İSG kültürünü geliştirmek için şirket yöneticilerinin İSG ile ilgili yıllık hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için somut aksiyon planları olmalıdır.
  • Dağıtım şebekelerinde mahalli topraklama iş sağlığı ve güvenliği açısından çok kritik ve hayati öneme haiz bir konudur. Özellikle son yıllarda jeneratör kaynaklı geri besleme nedeniyle yaşanan kaza veya ramak kala sayılarındaki artış dikkat çekmektedir. Jeneratörler ve dağıtıma gömülü santraller başta olmak üzere şebekeye enerji gelebilecek durumlar için sahadaki tüm çalışma senaryolarımızda alınacak mahalli topraklama önlemleri ve etkinlikleri konusunda her dağıtım şirketinin teknik analizler yapması veya yaptığı çalışmaları gözden geçirmesi gerekmektedir.  
  • Mahalli topraklama konusunda yapılacak çalışmalar, saha çalışanlarının kolaylıkla anlayabileceği doküman veya çizimlerle onlara aktarılmalıdır. Bu kapsamda çalışanların sahada AG veya YG’deki farklı çalışma senaryolarına göre nerede hangi topraklama aparatını kullanacağını bilmeleri gerekmektedir. Bu bilgilere dayanarak saha çalışanlarının işe başlamadan önce iş öncesi risk analizinde lokasyona özgü topraklama uygulamasına karar verip uygulaması sağlanmalıdır.
  • Mahalli topraklama aparatları seçilirken kesit hesapları bilimsel verilerle hesaplanmalı, hem topraklama aparatı hem de ıstankalar uluslararası standartlara (EN 61230 ve o standartta belirtilen diğer ilgili standartlara) uygun olmalı ve bu durum sertifikalandırılmalıdır.
  • İletişim hayatımızın her alanında olduğu gibi İSG’de de çok önemli bir konu. Saha denetimlerinde, eğitimlerde veya İSG toplantılarında çalışanlarla iletişim kurarken aşağıdaki temel prensipler asla gözardı edilmemelidir.
    • İletişim çift yönlü olmalı, tek taraflı bilgi iletimi değil karşılıklı bilgi paylaşımı yapıldığı akıldan çıkarılmamalıdır.
    • Çalışanlarla olan diyaloglarda dinleme türlerinden en etkilisi olan aktif dinleme tercih edilmelidir.
    • Çalışanlarla iletişim kurarken açık uçlu sorular sorulmalı ve onların konuya katılımı sağlanmalıdır.
  • Çalışanlarımızın önemli bir bölümünü oluşturan Z kuşağının özelliklerini bilerek onlarla iletişim kurmak İSG iletişiminin daha etkili yapılmasını sağlayacaktır.
  • Çalışanların neden İSG kurallarına uymadığını anlamak için davranış bilimleri veya psikoloji perspektifinden yapılacak çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda yapılacak çalışmalar sadece sektörümüze değil ülkemizdeki İSG kültürünün gelişimine de çok ciddi katkı sağlayacaktır.
  • Ülkemizde her yıl yaklaşık 5 bin insanın ölümüne neden olan ve çok mobil bir çalışma doğasına sahip sektörümüzdeki ölümlü kazalarda da önemli paya sahip olan trafik kazalarını azaltmak için bu konuyu odağımıza almalı ve daha sistematik yaklaşmalıyız. Sektörümüzde 10 binden fazla araçla her gün hareket halinde olduğumuzu düşünecek olursak bu konunun sektörümüz açısından önemi daha da iyi anlaşılacaktır. Bu kapsamda dağıtım şirketlerinin ISO 39001 Yol ve Trafik Güvenliği Yönetim Sistemi’ni kurması ve işletmesi trafik kazalarını azaltmada çok etkili olacaktır.
  • Trafikteki güvensiz davranışları sadece çalışanın bireysel davranışı olarak görmek eksik ve yetersiz bir bakış açısıdır. Şirket kültüründe yer etmiş yazılı olan ya da olmayan kabuller, yetersiz izleme ve kontrol, iş ve zaman baskısı gibi çalışanın haricindeki unsurların trafikteki güvensiz davranışları tetiklediği unutulmamalıdır.
  • Trafik kazalarını azaltmak ve ölümleri önlemek için araçlara kamera konması ve kameralardan alınan verilerle beslenen yapay zeka uygulamaları trafik kazalarının kök neden analizindeki çaresizliği ortadan kaldıracak ve iyileştirici faaliyetlerin önünü açacaktır.  

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bir Cevap Yaz

Hbr HD Hakkında

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *